1 Mayıs: Faşizmin korkulu rüyası

2024 1 Mayıs Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü’nde Türkiye’nin dört bir yanında sokaklarda kutlandı.

Türkiye metropolleri ve Kürtistan’da alanları dolduran on binler faşist iktidara karşı öfkesini ve taleplerini haykırdı. 8 Mart, Newroz ve ardında gelen 1 Mayıs’la emekçiler biriken öfkesini faşizme karşı mücadeleyi ortaya koydu.  

İstanbul

İstanbul’da sabahın Erken saatlerinden itibaren Taksim’e çıkan bütün yolların on binlerce polis tarafından kesildiği, toplanma alanına yakın bölgelerin kordon altına alındığı 1 Mayıs sabahı, binlerce insan yine de yürüyüş kolları oluşturarak buluştu. Kenti labirente çeviren, mitinge katılmayan halka da zulüm eden bu kuşatma bir şekilde aşıldı.

Ancak pankartları-bayraklarıyla, şarkıları-halaylarıyla işçi sınıfının birlik dayanışma ve mücadele gününü bayram neşesiyle kutlayan onca emekçi hem Saraçhane’de hem de Beşiktaş’ta polis terörüne maruz kaldı.

Faşist iktidarın İstanbul dışında Çevre illerden de getirdiği binlerce polis ve jandarmayla Taksim dışında Beşiktaş, Şişli, Mecidiyeköy, Okmeydanı, Karaköy ve Şişhane’yi adeta işgal altına aldı.

Devrimci kurum ve partiler bu 1 Mayıs’ta da; Devrimci 1 Mayıs, Taksim ısrarının vaz geçmedi. Çok sayıda devrimci grup, kurum ve sendikacılar “Taksim bizimdir” sloganıyla dört bir yanda Taksim’i zorladılar.

Faşist iktidar sözcüleri ve İstanbul valisi, kitlenin Taksim’e yürümesine asla izin verilmeyeceğini defalarca tekrarlamışlardı. Nitekim zaten bir dizi engeli aşarak Saraçhane’den Taksim yönüne yürüyüşe geçtiklerinde kitleyi karşılayan plastik mermiler ve biber gazı oldu.

Taksim meydanı 1 Mayıs meydanı, İstanbul’un kalbi, merkezi sayılır. Sadece 1 Mayısları değil her gösteriyi, protesto eylemini, Cumartesi Annelerinin buluşmasını emekçilere ve muhaliflerine kayıtsız şartsız kapatan ve halkla meydan savaşına giren faşist iktidar bu kez de meydanı kapattı.

Bu konuda 1 Mayıs’ı kendi güvenlik sorunu olarak algılayan faşist iktidar bu uygulanan terörün sorumlusudur. İşçi ve emekçi taleplerinin kentin kalbinden seslendirmesinde korkan, engelleyenler bu korkuda kurtulamayacak.

Kuşkusuz ki İstanbul 1 Mayıs’ında eleştirilecek tek odağın devlet-iktidar olduğunun altını çizmek yetmez. İki büyük konfederasyondan biri, Türk-İş İstanbullu işçileri Bursa’ya çağırarak sınıfı bölmüş; kendi üyelerini bile 1 Mayıs’a seferber edip örgütlemekte zayıf kalan DİSK de Taksim ısrarıyla ortaya çıkan tabloya imzasını atmıştır. 1 Mayıs’a kadar her mikrofona ‘bir elimizde Anayasa Mahkemesi’nin Taksim’de 1 Mayıs kararı yapılabilir kararı, diğerinde karanfillerimizle Taksim’e gideceğiz’ diye konuşan DİSK yetkilileri ve ‘dörtlü’nün diğer temsilcileri, Saraçhane’de emekçilere kullanılmayan kürsüler, çalınmayan marşlar, talepsiz bir 1 Mayıs armağan ettiler. Saraçhane bir bekleme odasına dönüşürken, 1 Mayıs 1 Mayıs olmaktan çıktı. O bekleme odasında kitleye seslenen kimse olmadı, işçi ve emekçi sorunları dile gelmedi, iktidarın ekonomik politikası eleştirilemedi. Mitinge benzemeyen bir mitingle gün apar topar bitmiş oldu. Rejimin Anayasa Mahkemesi kararlarını hiç takmadığı bir kez daha kafaya kakılmış oldu.

CHP Genel Başkan Özgür Özel iktidara, valisine ve polisine kitlenin Taksim’e çıkmasına izin verilmesi durumunda olay çıkmayacağına kefil olduğunu söylemiş, barış içinde 1 Mayıs yaşanacağı teminatı vermişti. Ancak Özel ve İmamoğlu, Saraçhane’deki İBB binasından basına demeç vermek dışına çıkmadı ve toplanma boyunca ortalıkta görünmediler. Yerel seçimlerle Türkiye’nin birinci partisi olduğunu her fırsata dilendiren CHP sınıf işbirlikçi yüzünü ortaya koydu.

Lafa gelince keskin ama içi boş bir sendikacılık anlayışı ile, yerel seçimleri kazanınca Türkiye’nin birinci partisi olduğuna inanan işbirlikçi burjuva muhalefet partisi Saraçhane’deki kitleyi yalnız bıraktı.

Son seçimlerden bu yana Türkiye’nin siyasal durumunu seçim sonuçlarıyla yorumlayan, ruh halleri de sandıktan çıkan idarecilerin 1 Mayıs kitlesini sevk ve idare edebileceği zannı bu önemli günü, emekçilerin en büyük fırsatını heba etti. On bin kişiyi yönetemeyenlerin Saraçhane’de sırra kadem basması sendikacıların ve ana muhalefetin sınıfın karşısında sınıfta kaldığın gösterir.

Sınıf ise Saraçhane’deki toplanma alanında da polis gazının karşısında da yalnız kaldı. Kitleye söylenen tek şey, mealen ‘inşallah seneye Taksim’deyiz’oldu. Fonda ‘her yer Taksim her yer direniş’ sloganları atılırken.

İşçiler ve emekçiler dost görünümlü, lafta çok, işte az kesimlerin 1 Mayıs’ı ellerinden nasıl aldığının dersini çıkaracaktır kuşkusuz. Seneye çok yok.

Polis ablukası

İstanbul 1 Mayıs’ı devasa bir polis ablukası altında geçti. Şişli, Beşiktaş ve Beyoğlu’nda ana arterler ve onlara açılan sokakların hemen hepsi polis tarafından tutulmuştu. Beşiktaş’ta trafik polislerinin bile çevik kuvvet olarak alanda yer aldığı görüntülendi.

İstanbul’da işçi ve emekçilerin 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlaması AYM kararına rağmen polis biber gazı ve plastik mermilerle engellenirken Faşist şef Tayyip Erdoğan işçi sınıfıyla alay edercesine sosyal medya hesabından “tebrik” mesajı yayımladı, “Ülkemizle birlikte tüm dünyada kutlanan 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü tebrik ediyorum. Helal rızık peşinde koşan tüm işçi ve emekçi kardeşlerime selam ve sevgilerimi gönderiyorum.” ifadelerini kullandı.

216 Gözaltı

Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İstanbul Şubesi, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlamak için Saraçhane ve farklı noktalarda yapılan yürüyüşlere gerçekleştirilen polis müdahalesi sonucu en az 216 kişinin gözaltına alındığını duyurdu.

Ankara

Ankara’da 1 Mayıs’ı AKM önündeki buluşmayla başladı. 12.00’de AKM önünde toplanan kitle Tandoğan’a yürüdü.

AKM önünde başlayan yürüyüşe bir gün önce sel olmasına ve yağmurun devam etmesine rağmen geçen yıla göre katılım azalmadı.

Ankara’da gençliğin gündemi yasaklanan şenlikler

Art arda girilen iki seçimden sonra yapılan ilk 1 Mayıs’ta lise örgütleri MESEM’lerle çocuk işçiliğin teşvik edilmesine dikkat çekti. Üniversiteliler kortejlerinde üniversitelerinde Kayyum rektörler tarafından yasaklanmaya çalışılan şenliklere/bayramlara dikkat çekti. SBF’li öğrenciler Ankara Üniversitesi’nin engellemeye çalıştığı İnek Bayramı’na dair bir pankartla çıkarken ODTÜ’lü öğrenciler ise şenliklerinin Devrim sahnesinde yapılmasının engellenmesi çabasına yönelik pankart açtı. ODTÜ’lüler sık sık “Şenlik ODTÜ’nün, ODTÜ bizimdir”, “Verşan sussun, Devrim konuşsun” sloganları attı.

İzmir

İzmir’de 1 Mayıs, binlerce işçi ve emekçinin katılımıyla kutlandı. Mitingde, emek sömürüsüne karşı mücadele kararlılığı vurgulanarak, talepler sıralandı. Muğla ve Manisa’da da binlerce kişi 1 Mayıs’ı kutladı

İzmir’de, 1 Mayıs Tertip Komitesi tarafından organize edilen kutlama Gündoğdu Meydan’ında gerçekleşti. Siyasi parti, sendika, sivil toplum ve meslek örgütleri, sabahın erken saatlerinde komitenin belirlediği Basmane, liman, Kıbrıs Şehitleri Caddesi ve Cumhuriyet Meydanı’nda toplanarak 4 koldan meydana yürüdü.

“İnsanca çalışmak, insanca yaşamak için yaşasın 1 Mayıs”, “8 Mart’tan 1 Mayıs’a kadınların isyanıyla geliyoruz. Bijî yêk Gûlan”, “Emek, adalet, özgürlük için 1 Mayıs’ta alanlardayız” pankartlarının açıldığı yürüyüşlerde, “Jin, jiyan, azadî”, “Savaşa ve tecride son” “Sosyalizmde ısrar insan olmakta ısrar” ile “Kadın yoksulluğu son bulsun” dövizleri taşındı. Yürüyüş boyunca “Yaşasın 1 Mayıs, bijî yêk Gûlan”, “Her yer Taksim her yer direniş”, “Söz, yetki, karar çalışanlara”, “Faşizme karşı omuz omuza” ve “Zafer direnen emekçinin olacak” sloganları atıldı. Binlerin katıldığı yürüyüşte, davul zurnalar eşliğinde halaya duruldu. Yürüyüş kollarının meydana ulaşmasının ardından miting programı saygı duruşuyla başladı.

Antalya

Güllük Caddesi üzerindeki Aydın Kanza Parkı önünde bir araya gelen binlerce kişi, buradan yürüyüşe başladı. Kalabalık, Cumhuriyet Meydanı’na kadar taşıdıkları pankartlarla slogan atarak yürüdü.

Yağan yağmura rağmen kitle slogan atıp, şarkılar söyleyerek 1,5 kilometrelik yürüyüşü tamamlayan kalabalık, Cumhuriyet Meydanı’nda bir araya geldi. Çalan şarkılarla 1 Mayıs’ı kutlayan kalabalık, burada davul ve zurna eşliğinde halay çekerken, kurulan sahnede kutlamalara katılan siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri konuşma yaptı.

Yürüyüş güzergahında ve çevresinde bazı yollar kapatılırken, yürüyüşe katılmak ve alana girmek isteyen kişiler polisler tarafından 2 kez arandı. Kutlamalar devam ederken de polis helikopteri havada turladı.

Dersim

Dersim’de 1 Mayıs, Emek ve Demokrasi Platformunun çağrısıyla yapılan yürüyüşün ardından Seyit Rıza Parkı’nda düzenlenen mitingle kutlandı. Sanat Sokağı’ndan Seyit Rıza Meydanı’na yapılan yürüyüşte sık sık “Her yer Taksim her yer 1 Mayıs” sloganları atıldı. Yürüyüşün ardından Seyit Rıza Meydanı’nda düzenlenen mitingde yapılan konuşmalarda insanca yaşam için mücadele vurgusu yapıldı.

Eğitim Sen Şube Başkanı ve KESK Dönem Sözcüsü Mehmet Aşkın, “Çocuklarımızın geleceği MESEM ve ÇEDES projeleri ile karartılıyor” dedi. Aşkın sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu ülkede her beş çocuktan biri daha hayatının ilk baharında işçi olarak çalışıyor. Çalışma yaşamı güvencesiz, onlarca istihdam türü ile parça parça ediliyor. Geçtiğimiz genel seçim öncesi söz vermelerine rağmen kaldırılmayan mülakat sistemi ile torpilin kapısı sonuna kadar açılıyor, liyakat yok sayılıyor. Her gün ortalama beş canımız işçi cinayetleri ile aramızdan koparılıyor. Maliyet gerekçesi ile alınmayan önlemler ve yapılmayan denetimler nedeni ile ülkemizin işçi cinayetlerinde Avrupa’da birinci, dünyada üçüncü olma tablosu değişmiyor. Her fırsatta eğitim biliminin en temel ilkelerine aykırı davranan laiklik, bilimsellik ve kamusallık ilkelerini ortadan kaldıran, tarikat ve cemaatler ile eğitim alanını kuşatan, ÇEDES vb. projelerle dindar ve kindar nesil hedefi için Anayasa ve yargı kararlarına meydan okuyan, çocuğun üstün yararını gözetmeyen bir iktidarın yeni bir müfredat programı hazırlama ehliyeti ve meşruiyeti yoktur diyoruz.”

Diyarbakır

Diyarbakır Çocuk Hastalıkları Hastanesinde çalışan yemekhane işçileri DİSK’e bağlı Gıda-İş Sendikasının çağrısıyla hastane bahçesinde 1 Mayıs açıklaması yaptı. “İş, ekmek, özgürlük”, “Bijî yek gûlan” sloganları atan işçiler adına açıklamayı Gıda-İş Sendikası Diyarbakır Temsilcisi Yusuf Yıldız yaptı.

Sağlık sektöründe hizmet alım ihalesi usulü ile taşeron olarak çalışan yemekhane işçileri olduklarını vurgulayan Yıldız, “Sağlık zincirinin bir parçası olmamıza rağmen sağlık personeli sayılmayarak üvey evlat muamelesi görmekteyiz. 696 No’lu KHK’de kadro dışı bırakılan işçileriz. Taşeron çalışma sistemine mahkum edildik. Bizlere, yapılan işte kullanılan malzeme üzerinden değer biçilerek kadro verilmedi. Hastane yemekhanelerinde çalışan işçiler soğan, patates, mercimek, bulgur, kazan, kepçe, çatal kaşık gibi düşünülerek kadro dışı bırakıldı. Malzemeli ihale denilerek yok sayıldı” dedi.

Hizmet alım ihalesi değil kadrolu güvenceli çalışma istiyoruz.

İşçi sınıfının uluslararası Birlik Mücadele ve Dayanışma günü olan 1 Mayıs’a giderken güvenli bir gelecek, insanca bir yaşam isteyen Yıldız, “Günde 7 saatlik çalışma, haftalık 35 saatlik iş günü için, İnsanca yaşayabileceğimiz bir ücret için, mobbinge, baskıya ve örgütsüz çalışmaya hayır demek için, eşit İşe eşit ücret için, işyerlerinde kreş hakkı için, sendika hakkı ve sınırsız örgütlenme hakkı için yaşadın 1 Mayıs” diyerek sözlerini tamamladı.

Hatay:

Hatay’da İskenderun ve Antakya olmak üzere iki yerde 1 Mayıs kutlandı. İskenderun’da emek ve demokrasi güçleri, Tayfur Sökmen bulvarında toplanarak tren garına yürüdü. Bu yıl ilk kez Birleşik Metal-İş Sendikasının örgütlü olduğu Befasa Silverment işçileri de 1 Mayıs’ta alandaydı. Sendikalarının pankartını açan işçiler, “İskenderun’da işçi sendikası olarak bir ilki gerçekleştiriyoruz. Mücadelemizi sürdüreceğiz. Başka sendikalara, işçilere de örnek olsun. Umarım ilerde daha da güçlü katılacağız. Biz de bu 1 Mayıs’ta bütün işçi ve emekçiler gibi insanca bir yaşam istiyoruz” dedi.

İskenderun’da Tertip komitesi açıklamasında, “Deprem sonrası bölgemizin bilimsel bir yaklaşımla yeniden inşası, rezerv alanlarının iptal edilmesi ve hak kayıplarının giderilerek depremzedelere bedelsiz kalıcı konut verilmesi için mücadele etmeye devam edeceğiz” ifadelerine yer verildi.

Defne’de Maksim alanında bir araya gelen emekçiler, Sevsen Nevzat Şahin Ortaokulu önüne kadar yürüyüş yaptı. Burada Pınar Aydınlar’ın konseri ile 1 Mayıs kutlandı. Kitle, rezerv alanının ilanına karşı tepkilerini sürdürürken barınmadan sağlığa birçok taleplerini dile getirdi.

Samsun

Samsun’da 1 Mayıs Tertip Komitesi ve 1 Mayıs Bileşenleri çağrısıyla saat 13.00’te Cumhuriyet Caddesi üzerinden toplananlar Cumhuriyet Caddesi boyunca yürüdü.

Samsun Tertip Komitesi’nin çağrısıyla Cumhuriyet Caddesi Shell kavşağında bir araya gelen yaklaşık 4 bin işçi ve emekçi sloganlar eşliğinde Cumhuriyet Meydanına kadar yürüdü.

Mersin

Mersin Emek ve Demokrasi Platformu adına Dönem Sözcüsü ve Yol- İş Mersin Şube Başkanı İrfan Gültekin, “Kıdem tazminatınıza dokundurmayız, herkesçe bilinsin” dedi.

Mersin Kadın Platformu adına konuşan Ceren İnan ise, “İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeyen, emeğimizi sömürmeye çalışanlara, eril tahakküme karşı isyanımızla sınıf mücadelesiyle ruhuyla direnmeye devam” ifadelerini kullandı.

Adana

Adana 1 Mayıs yürüyüşü ve mitingi için Kasım Gülek Köprüsü’nde toplanan kitlenin alana girmesi polisler tarafından engellendi.

DEM Parti üyelerinin getirdiği tecritle ilgili bir pankartı alana almak istemeyen polis alana girişleri kapattı. İşçiler girişin açılmaması durumunda mitingi başlatmayacaklarını belirterek oturma eylemi yaptılar. İşçiler “Yaşasın Halkların Kardeşliği” sloganları ile yasağa tepki gösterdi.

Tepkiler üzerine tecride dikkat çeken önlükler giyen DEM Partililer alana alındı.

Trabzon

Trabzon’da 1 Mayıs yağmura rağmen coşkuyla kutlandı. KESK, TMMOB, DİSK ve Trabzon Tabip Odası’nın oluşturduğu 1 Mayıs Tertip Komitesi’nin çağrısıyla bir araya gelen kitle Maraş Caddesi’nden Meydan Parkı’na yürüdü. Türk-İş adına konuşma yapan Türk-İş Başkanlar Kurulu Üyesi Gökhan Gedikli vergide adaletsizliğe, taşeron çalışmaya ve pahalılığa dikkat çekti.

Eğitim Sen Trabzon Şube Başkanı Muhammet İkinci de “Üreten biziz ama, biz yönetmiyoruz. Çünkü, yeterince örgütlü değiliz ve birleşik bir mücadeleyi henüz başaramadık” diye konuştu.

Trabzon’un çevre doğa sorunu yaşayan köylerinden pankartlarla katılım vardı.

Önceki İçerikDünyanın İşçileri Ve Özgür İnsanları, İnsanlığın Düşmanlarına Karşı Birleşin!
Sonraki İçerikDünyada 1 Mayıs kutlamaları